Hikaye Oluşturma

Başlıktan da anlaşılabileceği gibi, herkes birkaç cümle yazıyor ve hikaye oluşturuyoruz. Yazılan cümleler mantıklı olmak zorunda değil, hatta saçmalarsak ortaya çok komik şeyler çıkıyor

Ehem, ben başlayayım.
Bir an için evde bilgisayarın karşısında oturuyorken, bir an sonra kendimi okulumuzun koridorlarında buluverdim. Herhalde kabus falan görüyor olmalıydım, yaz tatilinde okuldaydım yahu!

Birden arkamdan gelen bir sesle irkildim ve arkamı döndüğümde yan sınıftan Voldemort'un çıktığını gördüm!!
- Saçmalamasyon bu bizim misyon -

Sanırım Voldi estetik yaptırmıştı, çünkü suratının tam ortasında düzgün bir burun vardı. Tam onunla konuşmaya başlayacaktım ki, burnunun takma olduğunu fark ettim!

Uzanıp takma burnunu çektim. Burun yere düşünce Voldi'nin pis bakışlarıyla göz göze geldim. Tırstım ve asamı elime alıp saçma sapan büyüler söylemeye başladım. Asadan çıkan bir kıvılcım Voldi'ye değince, Voldi bir tavşana dönüştü!

Sonra Voldi'nin çıktığı sınıfın karşısındaki sınıftan sarışın bir kız çıktı. Tavşana bakarak "Aaa, bu beyaz tavşan!" dedi ve koridorlarda tavşanı kovalamaya başladı. Ardından başka bir sınıftan Kırmızı Kraliçe çıkıp "Harikalar Diyarı'na geri dönmeliyiz buraya gel Alice!" diye bağırdı.
- Uçuş serbest millet ^^ -

Kırmızı Kraliçe'ye bakarak 'Kitaplar karıştı galiba, burası Hogwarts.' dedim. O da benden özür dileyip Alice'i de aldı ve Harikalar Diyarı'na geri döndü. Tam tavşan Voldemort'la ne yapacağımı düşünmeye başlayacaktım ki merdivenlerde ayak sesleri duydum.

Merdivenlerden çıkan çocuk yanıma geldi. Aniden onun Harry Potter olduğunu fark ettim. "Çabuk söyle, nerede Voldemort?!" diye sordu bana. Ben de tatlı tavşanın ölmesine kıyamadığım için yukarı çıkan merdivenleri göstererek "O taraftan gitti! Giderken yanında hamburgerimi de götürdü. Öğle yemeği niyetine yiyecekmiş!" diye bağırdım.

Harry öfkeyle yukarıya çıkmaya başladı. Sonra Ian Somerhalder erkekler tuvaletinden çıkıp bana "Benimle evlenir misin?" diye sordu
- The Vampire Diaries sevdası -

Ona dik dik bakıp kendimi çimdikledim ve bilgisayarın önünde uyandım. Tabii ki rüya görmüştüm. Bilgisayardan The Hunger Games'i izledim ve Amerika'ya gidip Liam Hemsworth'le tanışmaya karar verdim ^^

Uçakla Amerika'ya gidiyordum ki uçağın motorlarından biri patladı , hızla yükseklik kaybediyorduk derken ikinciside patladı. Uçak okyanusa çakıldı . Birçok kişi öldü ancak ben ve üç arkadaşım ıssız bir adaya çıktık .
,

Adada yerliler bizi buldu ve onlarla iyi arkadaşlık kurduk. Bir kaç gün sonra adanın arkasında otel olduğunu öğrendik ve oraya gittik.

Otelde havuz, açık büfe, ne ararsanız vardı. Biz de bir süre orada kalmaya karar verdik. Sonra oteli Ruh Emiciler bastı ve harika bir patronus ile onları geri püskürttüm. Fakat giderken yanlarında arkadaşlarımı da götürdüler o yüzden ben de Azkaban'a gidip onları kurtarma kararı aldım.